8. Sınıflar 3. Ünite In The Kitchen















8TH GRADE – UNIT 3 – IN THE KITCHEN
 
VERBS
add: eklemek
bake: fırında pişirmek
boil: kaynatmak, haşlamak
can’t stand: katlanamamak, hiç sevmemek
chop: doğramak
combine: birleştirmek, karıştırmak
cook: pişirmek
cover: kapatmak, üstünü örtmek
crack egg: yumurta kırmak
crush: ezmek, kırmak
cut into half: yarıya kesmek
cut into piece: dilimler halinde kesmek
dice: küp şeklinde doğramak
dissolve: eritmek, çözdürmek
drain: süzmek
enjoy: afiyet olsun, hoşlanmak
forget: unutmak
freeze: dondurmak
fry: kızartmak, yağda pişirmek
gain experience: deneyim kazanmak
go well with: iyi gitmek
grill: ızgara yapmak
have sweet tooth: tatlıyı çok sevmek
have to: zorunda olmak
heat: ısıtmak
knead: yoğurmak
make a dish: yemek yapmak
marinate: terbiyelemek, marine etmek
mash: püre haline getirmek
mix: karıştırmak
own: sahip olmak
peel: soymak
place: yerleştirmek
pour: dökmek
prefer: tercih etmek
prepare: hazırlamak
press firmly: iyice sıkıştırmak, sıkıca bastırmak
put: koymak
remember: hatırlamak
remove: kaldırmak, çıkarmak
rinse: durulamak, suyla yıkayıp temizlemek
roast: fırında kızartmak
roll: yuvarlamak, açmak
search for: araştırmak
season: baharatlamak
serve warm: sıcak servis etmek
serve with sauce: sosla servis etmek
serve: servis etmek
show: göstermek
slice into strip: diklemesine dilimlemek
slice: dilimlemek
spread: sürmek, yaymak
sprinkle: serpmek
squeeze lemon: limon sıkmak
steam: buharda pişirmek
stir constantly: sürekli karıştırmak
stir: karıştırmak
take part: yer almak
taste: tatmak
tie: bağlamak
to be crazy about: bayılmak, çok sevmek
toss: çalkalamak, karıştırmak, fırlatmak
try: denemek
turn upside down: baş aşağı etmek, alt üst etmek
use: kullanmak
whisk: karıştırmak, çırpmak
 
ADJECTIVES
baked: fırında pişmiş
bitter: acı
chopped: doğranmış
delicious: lezzetli
diced: küp küp doğranmış
different: farklı
each: her bir
easy to make: yapması kolay
eye-catching: göz alıcı
fatty: yağlı
firmly: sıkıca
grilled: ızgarada pişmiş
healthy: sağlıklı
homemade: ev yapımı
lengthwise: uzunlamasına
mashed: püre haline getirilmiş
other: diğer
possible: mümkün
preheated: önceden ısıtılmış
ready: hazır
salty: tuzlu
sliced:dilimlenmiş
sour: ekşi
spicy: baharatlı
sweet: tatlı
tasty: lezzetli
tender: gevrek, sert olmayan
various: çeşitli
well known: ünlü, iyi bilinen
whole: tüm
 
NOUNS
a couple of minutes: bir kaç dakika
a pinch of parsley: bir tutam maydanoz
baking powder: kabartma tozu
baking tray: fırın tepsisi
beef broth: et suyu
beef: dana eti
bell pepper: dolmalık biber
bowl: kase
breadcrumbs: ekmek kırıntısı
bunch: tutam, salkım, demet
butter: terayağı
cake pan: kek kalıbı
cake: pasta
cherry:kiraz
chicken: tavuk
cilantro: kişniş
cookies: kurabiye
corn starch: mısır unu
cucumber: salatalık
cuisine: mutfak, mutfak kültürü
cummin: kimyon
dessert: tatlı
dish: yemek
dough: hamur
dried seaweed: kurutulmuş deniz yosunu
everywhere: her yerde
flour: un
fork: çatal
freezer: dondurucu
garlic: sarımsak
ginger: zencefil
grater: rende
guest: misafir
half: yarım
hour: saat
ingredient: malzeme
knife: bıçak
meal: yemek, öğün
meat: et
meatball: köfte
mince: kıyma
mixture: karışım
omelet: omlet
one cup of oil: bir fincan yağ
onion: soğan
oven: ocak
over a surface: düz bir yüzeye
pan: tava
pasta: makarna
pepper: biber
piece of cake: kek dilimi
plant:bitki
plastic wrap: streç film
plate: tabak
popcorn: patlamış mısır
powdered sugar: pudra şekeri
preparation: hazırlık
process: yapılış
recipe: yemek tarifi
refrigerator: buzdolabı
rice: pilav, pirinç
salt: tuz
sauce pan: tencere
sauce: sos
sesame oil: susam yağı
sheet: kağıt, yaprak
spoon: kaşık
strainer: süzgeç
steak: biftek, kalın dilim et
step of preparing: hazırlanma aşaması
step: adım, aşama
strawberry: çilek
table spoon: yemek kaşığı
teaspoon: çay kaşığı
tip: ipucu
various colours: çeşitli renkler
vegetable oil: bitki yağı
walnut: ceviz
 
IMPORTANT EXPRESSIONS
after that: ondan sonra
after: -den sonra
again: tekrar
as soon as possible: bir an önce, hemen
before: -den önce
east to make: yapması kolay
finally: son olarak
first: öncelikle, ilk olarak
following step: sonraki aşama
Good appetite / Bon apetit : afiyet olsun
how long does it take: ne kadar sürer
how to make: nasıl yapıldığı
if: eğer
into: içine
on top of: üzerine
own: kendi
second: ikinci olarak
then: daha sonra
third: üçüncü
until: -e kadar
when: -dığı zaman
worth trying: denemeye değer